Ust.jpg
Resim.jpg

 

Sosyal Girişimcilik, Robin Murray, Julie Caulier, Geoff Mulgan, The Young Foundation

Bill Gates, George Soros, Angelina Jolie, Bono … dünyayı değiştirmeyi kafasına koymuş ‘filantrokapitalistler’… Hedefleri fakirleşen orta sınıfları, KOBİ’leri ve mikro işletmeleri sermayeye boğarak yok olmaktan kurtarmak…

Filantrokapitalistlerin asıl amacı sivil mikro girişimlere sermaye sağlamakken, bunu temellendirdikleri varsayımları ise düşük gelirli ülkelerin kaynaklara erişimin güçlüğü yüzünden küçük ve orta ölçekli işletmelerin sermaye kullanımının düşük olması ve büyüyememeleri.

“Kayıp orta sınıf” gerçekten önemli bir problem, ama bana göre sermaye yoğunluklu ve büyüme temelli bir ekonomi dayatması ile, yani bugün sahip olduğumuz ekonomi ile çözülemez.

İngiltere’deki Gençlik Derneği’nin bir yayını, Sosyal Girişimcilik, farklı bir ekonomiyi, sermayeden çok, sosyal ve bilgisel olarak yoğun olan sosyal ekonomi tanımını ortaya atıyor. Ancak sosyal ekonomi, bizim şimdi sahip olduğumuzdan çok daha az kaynak yoğunluklu olacak. Tek kullanımlık tüketim anlayışı, temeli olmayan finansal enstrümanlar ya da sabit mallara fazlaca odaklanmak yerine uzun süreli ortaklıklar ve sürdürülebilir işbirlikleri daha etkili görünüyor.

Sosyal ekonominin en önemli bileşeni “ilişkisel sermaye”. Bu, bir yatırım ve o yatırımın kullanıcıları ve tedarikçileri arasında bilgi ve güvenin oluşması da aynı zamanda bir yatırım. Alışılagelmiş finansal yöntemler bu görünmez sermayeyi nerdeyse hesaba katmazlar, ancak bütün sosyal girişimlerin ayrıcalığı budur ve gücünü bu sermayeden alır. Zaman ve güven de sosyal ekonominin öz değerleri arasında yer alır. İnsanların birbirine güvenmesi zaman alır, bu süreç aceleye getirilemez. Sonuç olarak, ilişkisel sermaye yavaş büyür.

John Tachkara

Makalenin ingilize tam metnine ulaşmak için tıklayınız.